Aslıhan Altındal |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
1998 yılı ile 2007 yılı 3. dönemini kapsayan 1998 bazlı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla güncelleme çalışmaları tamamlanmıştır.
Aslıhan Altındal tarih 19.05.2008, 12:54 | | Ulusal Hesaplar Sistemi güncelleme çalışmaları ile ülkemizin makro ekonomik istatistiklerinin yöntem, kapsam, tutarlılık ve uluslararası karşılaştırılabilirliğinde önemli iyileşmeler sağlanmıştır.
Yapılan güncellemenin gerekçesiortaya çıkan yeni ihtiyaçlardan dolayı hesaplamalara ilişkin kapsam ve yöntem değişikliğine gidilmesidir.
Yeni Gayri Safi Yurtiçi Hasıla tahminleri, kapsamlı ve bütünleşik hesap setlerinden oluşan Avrupa Hesaplar Sistemine (ESA95) göre derlenmektedir.
Üretim yöntemi ile hesaplanan 1998 bazlı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla serisi 1987 bazlı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla serisine göre 2006 yılı için cari fiyatlarla %31.6 artış göstermiştir.
2006 yılına ilişkin 1987 bazlı seride cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 576 322 Milyon YTL iken, 1998 bazlı seride %31.6’lık artışla 758 391 Milyon YTL olmuştur.
ABD doları cinsinden 1987 bazlı seride cari fiyatlarla GSYH 400 046 Milyon Dolar iken, 1998 bazlı seride GSYH değeri 526 429 Milyon Dolar olmuştur. | | |
|
Çin'deki depremin zararı 9.6 milyar dolar
Aslıhan Altındal tarih 19.05.2008, 12:46 | | 12 Mayıs'ta Sichuan eyaletini etkileyen depremde 14 bin 207 şirket zarar gördü
19.05.2008 13:17
Çin'de meydana gelen deprem, sadece Sichuan
eyaletinde 9,6 milyar dolar ekonomik kayba yol açtı.
Sanayi ve Enformasyon Teknolojisi Bakan Yardımcısı Xi Guohua,
düzenlediği basın toplantısında, 12 Mayıs'ta Sichuan eyaletini etkileyen
depremde 14 bin 207 şirketin zararının 9,6 milyar doları bulduğunu
söyledi.
Çin'in, geçen yıl gayri safi yurtiçi hasılası tahminleri dikkate
alındığında, Sichuan eyaletindeki ekonomik kayıp Çin'in GSYİH'sinin
yüzde 0,27 ve Sichuan'ın GSYİH'sinin yüzde 6,38'ine denk düşüyor.
| | |
|
Su petrolden kıymetli hale gelecek
Aslıhan Altındal tarih 19.05.2008, 12:45 | | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), özellikle yağışların yetersiz olduğu iç bölgelerde yaşanan kuraklık sorununun çözümü için 'yeraltı barajları projesi' geliştirdi. DSİ uzmanları, tüm dünyada bulunan yeraltı barajlarını da inceledikleri proje ile Çankırı, Çorum, Kırıkkale ve Ankara'da yeraltı barajlarının yapılması için çalışmalara başladı. Uzmanlar, yeraltı barajlarıyla kırsal kesimdeki insanlara daha kaliteli ve sürekli su sağlanacağını kaydetti. Yeraltı baraj sisteminin çok uzun süre devam eden ve çok düşük maliyetli bir sistem olduğuna dikkat çeken yetkililer, "Bu sistemle ihtiyacınız olduğu kadar kaynağı kullanıyorsunuz su israf olmuyor. Üstelik su hiçbir işleme tabi tutulmadan kaynağından sağlıklı bir şekilde direk içime sunulabiliyor" dedi.
Dünyada yaygın
Yeraltı barajları, Brezilya ve Japonya ile bazı Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere dünyanın bir bölgesinde yeraltı suyunu depolamak veya depolanan yeraltı suyunu arttırmak üzere başvurulan bir yöntem. Brezilya dünyada yeraltı barajları bakımından en zengin ülkelerin başında geliyor. Brezilya'nın Pernambuco eyaletinde 1990'lı yıllarda 500 adet küçük ölçekli yeraltı barajı inşa edildi.
DSİ, 20 yıl önce Antalya'daki uygulamasıyla ilk yeraltı barajı yapan kuruluşlardan biri. Projeyle, Türkiye'de sadece bir kaç tane ve küçük çaptaki yeraltı barajlarına daha büyük çapta yenileri eklenecek. Uzmanların verdiği bilgiye göre, sulama ve içme suyu barajları artık tüm dünyada çok daha az inşa ediliyor. Bunların yerine yeraltı sularını daha fazla besleme teknikleri geliştiriliyor veya yeraltı barajları yapılıyor.
MTA da devrede
Bu arada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü bünyesinde küresel etkilerini bilimsel olarak inceleyecek bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubu DSİ ve üniversitelerle de işbirliği yaparak Türkiye'nin iklim periyotlarını bilimsel olarak inceleyecek. Bu çerçevede, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Konya, İzmir, Bursa, Trakya, Aydın, Manisa ve Erzurum gibi bölgeleri susuz bırakmamak için, yeraltındaki kapalı akiferlere su pompalanacak. 'Doğal depolar' olarak da tanımlanabilecek akiferler; içlerinde suyun serbestçe girebileceği veya hareket edebileceği boyutta ve miktarda birbiriyle bağlantılı, boşluk içeren kayaçlardan oluşmuş kesimler olarak biliniyor.
MTA yetkilileri, Türkiye'de başta Konya olmak üzere İzmir, Bursa, Erzurum ve Trakya'daki Ergene ovalarındaki yeraltı suları ile Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz nehirleri ve daha birçok akarsu, göl ve akiferin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekiyor. Suyun azalmasının tarımsal ve hayvansal üretimin yok olması ve bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması riskini beraberinde getireceğini belirten yetkililer, önümüzdeki yıllarda yaşanacak olası kuraklığa karşı risk taşıyan bölgeler başta olmak üzere Türkiye genelinde yeraltı akiferlerinin su ile besleneceğini bildirdi.
Artan tarım ürünleri fiyatları, küresel ısınma nedeniyle su fiyatlarının petrolü geçmesi bekleniyor. Bu yüzden de petrol stokları kadar su stoklarını da önem kazanacağı belirtiliyor. | | |
|
Microsoft, Yahoo'da ısrarlı
Aslıhan Altındal tarih 19.05.2008, 12:44 | | Microsoft, Yahoo’yu satın almak için yeniden harekete geçti.
Microsoft Corp tarafından dün yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay çıkmaza giren görüşmelere yeniden başlanıldığı belirtildi. Microsoft, Google ile rekabet edebilmek için Yahoo’yu 47, 5 milyar dolara satın almak istemişti. İnternet reklam pazarında en güçlü olan Google karşı Yahoo’yu satın alıp rekabet etmek isteyen Microsoft firması Yahoo’yu satın alabilmek için alternatif satış önerileri üzerinde yeniden Yahoo ile pazarlık başlattıklarını belirterek görüşmelerin sürdüğünü belirtti.
Yahoo ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ortaklarını karlı çıkaracak bazı yeni satış alternatifleri üzerinde durduklarını belirterek, satış görüşmelerinin yeniden başladığını doğruladı. | | |
|
Çöpten ekonomiye 175 milyon YTL geldi
Aslıhan Altındal tarih 19.05.2008, 12:42 | | ÇEVKO, son üç yılda atıkların geri dönüşümü yoluyla ekonomiye 175 milyon YTL kazandırdı.
-Bu konuda Türkiye’nin Avrupa’nın çok gerisinde olduğunu belirten ÇEVKO Genel Sekteri Mete İmer, 3 bin 215 belediyeden sadece 11’inde düzenli depolama yapıldığını, Türkiye’de halen bir kompost tesis bulunmadığını kaydederek, atık yönetiminde Avrupa standartlarına tam uyum için yapılması gereken toplam yatırımın ise 25-30 milyar dolar arasında olduğunu söyledi.
-İmer, 600’e yakın işletmenin 280 bin 707 ton ambalaj atığının geri kazanım yükümlülüğünü üstlendiklerini, 2008 sonuna kadar hedefledikleri geri kazanım miktarının yüzde 77’sine ulaştıklarını kaydetti.
İSTANBUL (ANKA) - Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO), atıkların geri dönüşümü yoluyla son üç yılda ekonomiye 175 milyon YTL kazandırdı.
ÇEVKO’dan alınan bilgilere göre, Türkiye’de günde yaklaşık 65 bin ton çöp üretiliyor. Evsel katı atıkların yüzde 68’ini organik atıklar, kalan kısmını ise kağıt karton, tekstil, plastik, deri, metal, ağaç, cam ve kül gibi maddeler oluşturuyor. Türkiye’de çöplerin yüzde 15- 20’si ise geri kazanılabilir nitelikli atıklar. Bu atıkların geri kazanımı, Türkiye ekonomisine ve çevrenin korunmasına önemli katkı sağlıyor.
Her yıl üretilen katı atıkların toplamı ise 30 milyon tonu buluyor. Bu atıkların yüzde 15’ini geri kazanabilir atıklar oluşturuyor. Her yıl geri kazanmak yerine ekonomi için önemli katkı sağlayan atıklar çöpe atılıyor. Bir ton kağıt kartonun geri dönüştürülmesi 17 ağacın kesilmesini önlerken, plastiği geri dönüştürerek de petrol tüketimi önlenebiliyor. Bir alüminyum kutunun geri dönüşümü, içecek kutusunun birincil hammaddesinden üretime göre yüzde 90, kağıdın geri dönüşümüyle de üretimde yüzde 50 oranında enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
-GERİ KAZANILAN ÜRÜNLER-
Plastik, metal, cam, kağıt/karton ve kompozit ambalaj atıkları geri kazanılabiliyor. Su, meşrubat, deterjan, şampuan, sıvı yağ plastik ambalajları, yoğurt ve margarin kapları, plastik bidonlar, plastik ambalajlara örnek olarak gösteriliyor. Plastik ambalaj atıklarından, üretildiği hammaddenin özelliklerine göre sentetik elyaf, dolgu malzemesi, gıda sanayinde kullanılmamak koşuluyla plastik şişe, çöp torbası, atık su borusu marley ve çeşitli dolgu malzemeleri gibi ürünler elde edilebiliyor.
Metal ambalajlar çelik veya alüminyumdan üretiliyor. Yemeklik yağ tenekeleri, konserve kutuları ve meşrubat kutuları metal ambalajlar arasında sayılıyor. Metal ambalaj atıkları yüksek sıcaklıklarda eritilerek yeni metal ürün üretilmesinde kullanılabiliyor.
Cam şişe ve kavanozlar günlük hayatta kullanılan cam ambalaj atıkları, renklerine göre ayrılıp, kırılıp, yıkandıktan sonra fırına hazır cam kırığı haline getiriliyor ve yüksek sıcaklıktaki fırınlarda eritilerek ambalaj üretimine tekrar dahil oluyor.
Karton koliler, kağıt paketler kağıt ve karton ambalajlar için örnekler arasında sıralanıyor. Çok yaygın kullanımı olan bu tür ambalajların atıkları da kolaylıkla geri dönüştürülerek kağıt ve kartondan yeni ürünler elde edilmesinde kullanılıyor.
Kompozit ambalajlar, birden fazla farklı malzemenin bir arada kullanılmasıyla oluşan ambalajlar. Kağıt/metal/plastiğin bir arada kullanılmasından kompozit ambalaj elde ediliyor. Süt ve meyve suyu gibi içecekler, sıvı gıdalar için kullanılan içecek kartonları yüzde 80’i kağıt ile az oranda plastik ve alüminyumdan oluşuyor. Bu tür ambalajlar da geri dönüştürülerek pelur kağıt üretilebiliyor.
-ÜÇ YILDA 175 MİLYON YTL EKONOMİYE KAZANDIRILDI-
ÇEVKO’nun geçen yıl geri kazandırdığı ambalaj atığı miktarı 375 bin ton oldu. Vakıf, 2005-2007 döneminde 228 bin ton cam, 88 bin ton metal, 220 bin ton plastik, 275 bin ton kağıt karton ve 240 bin ton kompozit ambalaj atığı geri kazandırıldı. Üç yılda 835 bin tonluk geri kazanım elde edilirken, bunun ekonomiye katkısı ise 175 milyon YTL oldu.
-AVRUPA’YI YAKALAMAK İÇİN 25-30 MİLYAR DOLAR YATIRIM GEREKLİ-
ÇEVKO Genel Sekteri Mete İmer, ANKA’nın konuya ilişkin sorularını yanıtladı. İmer, geri kazanım alanındaki çalışmaların ve gelişmelerin Türkiye’de, Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında oldukça geç bir tarihte başladığını belirterek, Türkiye’nin AB standartlarını karşılayabilmesi için yoğun bir gayret göstermesi gerektiğini söyledi.
İmer, 3 bin 215 belediyeden sadece 11’inde düzenli depolama yapıldığına dikkat çekerek, Türkiye’de halen bir kompost tesis bulunmadığını kaydetti. Türkiye’nin atık yönetimi konusunda Avrupa standartlarına tam uyum sağlayabilmesi için yapılması gereken toplam yatırımın ise 25-30 milyar dolar arasında olduğu tahmin edildiğine işaret eden İmer, geri kazanım alanında her ne kadar bugüne kadar gereken gelişim sağlanamasa da, Türkiye’de özellikle son dönemde bu alanda önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini ifade etti.
İmer, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2005 yılında yayımlanan ve 2007 yılında yenilenen Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Türkiye’de geri kazanımda AB’ne uyum sürecinde atılmış en önemli adımlardan birini oluşturduğunu dile getirdi. Yönetmeliğin, AB’deki uygulamalarında esasını teşkilde eden 94/62/EC Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi esas alınarak hazırlandığını belirten İmer, ÇEVKO’nun yetkilendirilmiş kuruluş olarak, yönetmeliğin eksiksiz uygulanması konusunda etkili rol üstlendiklerini kaydetti. İmer, “AB’ye uyum açısından en güç ve maliyetli konulardan birini çevre standartları oluşturuyor. Bu süreçte altyapı yetersizliklerinin giderilmesi, mevzuatta değişiklik yapılması ve yapılan değişikliklerin uygulanmasının sağlanması gerekiyor. Ayrıca çevrenin korunması için geliştirilen uygulamaların iş süreçlerine dahil edilmesi ve kamuoyunun çevre bilincinin güçlenmesi de önem taşıyor” dedi.
-ÇEVKO 600’E YAKIN FİRMANIN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ ÜSTLENDİ -
Mete İmer, sadece 2007 yılında 502 ekonomik işletmenin geri kazanım yükümlülüğünü ÇEVKO Vakfı İktisadi İşletmesi’ne devrettiğini belirterek, bu işletmelerin piyasaya sürdükleri ambalaj malzemesinin miktarı 877 bin tonu bulduğunu kaydetti.
-GERİ KAZANIM MİKTARINDA YÜZDE 77’E ULAŞILDI-
Geçtiğimiz yıl, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde belirlenmiş bulunan geri kazanım hedefleri doğrultusunda 307 bin ton ambalaj atığının geri kazanım yükümlülüğünü üstlendiklerini kaydeden İmer, bunun için Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan lisans almış 57 geri kazanım/geri dönüşüm firması ile işbirliği yaptıklarını anlattı. İmer, bu işbirliği sonucunda, 2007 yıl sonu itibari ile plastik, metal, kağıt/karton, cam, kompozit malzemelerden oluşan 375 bin ton ambalaj atığının geri kazanıldığının belgelendiğini ifade etti.
Bu yılın ilk çeyreğinde geri kazanım yükümlülüklerini üstlendikleri ekonomik işletme sayısı 573’e yükselttiklerine dikkat çeken İmer, “Bu işletmeler adına 280.707 ton ambalaj atığının geri kazanım yükümlülüğünü üstlendik. 2008 yılı sonuna kadar hedeflediğimiz geri kazanım miktarının şimdiden yüzde 77’sine ulaştık. Yükümlülüklerini üstlendiğimiz firma sayısı hedeflerimizi ise yüzde 82 oranında gerçekleştirdik” dedi.
-EVSEL ATIKLARDA 3.5 MİLYON NÜFUSA ULAŞILDI-
İmer, evsel atıkların kaynağında ayrı toplanması, geri kazanım zincirinin en önemli halkalarından birini oluşturduğunu vurgulayarak, bu konuda Türkiye’de bilincin güçlenmesi gerektiğini ifade etti. ÇEVKO Vakfı olarak, geri kazanım çalışmalarımızın yanı sıra bu alanda da çalışmalar sürdürdüklerini anlatan İmer, sadece 2007 yılında yerel yönetimlerle gerçekleştirdikleri geri kazanım uygulamaları çerçevesinde 836 bin konut, işyeri ve 3 milyonu aşkın nüfusa ulaştıklarını ve çeşitli bölgelere dış mekan ve iç mekan geri kazanım kumbaraları yerleştirdiklerini, tüketicilere geri kazanım torbaları, bilgilendirici broşür ve afişler dağıttıklarını, 11 bini aşkın okul eğitim kitabının dağıtımı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Mete İmer, 2008 yılı birinci çeyrek sonu itibariyle yerel yönetimlerle birlikte yaptıkları geri kazanım uygulamaları ile 930 bin 105 konut ve 3 milyon 469 bin nüfusa ulaştıklarını bildirdi.
-ZORUNLU DEPOZİTO KALDIRILMALI-
Yönetmeiğin yeni haliyle, bir önceki yönetmeliğin uygulanmasında yaşanan sorunlar dikkate alınarak tanımların netleştirilmesi gerektiğini vurgulayan İmer, “Ambalajlar üzerinde yapılan işaretlemenin gönüllü hale getirilmesi, bir yaptırım olarak düşünülen fakat uygulanması mümkün olmayan zorunlu depozitonun kaldırılmasının yanı sıra, geri kazanım ile ilgili son hedeflere 2020 yılında ulaşılması bakımından daha gerçekçi yaklaşımları içeriyor” dedi.
-ÇEVRE BAKANLIĞI DENETİM KAPASİTESİNİ ARTIRMALI-
İmer, geri kazanım ve atık yönetimi konusunda belediyelere önemli görev ve sorumluluklar düştüğünü, belediyelerin geri kazanım alanında gerekli organizasyon ve alt yapıyı kurmalarının önemli olduğunu vurguladı. Çevre ile ilgili yasa ve yönetmeliklere uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı’nda bulunduğunu anımsatan İmer, Çevre Yasası’na göre bakanlık bu yetkisini il özel idarelerine, belediyelere veya diğer kurum ve kuruluşlara devredebildiğini, son çıkarılan yasa ve yönetmeliklerde caydırıcı yaptırımlar yer aldığını, ne yazık ki, denetim yapması gerekli kurum veya kuruluşların kapasitesinin yeterli olmadığı olmadığını söyledi. İmer, bu konuda özellikle Çevre ve Orman Bakanlığı’nın denetim kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade etti | | |
|
Malatya'da her 10 kişiden biri icralık
Aslıhan Altındal tarih 19.05.2008, 12:39 | | Nüfusu 750 bin olan Malatya'da 2007 yılından bu yana icra takibine alınan kişi sayısı 79 bine ulaştı. Bu kişilerin büyük bölümünü kredi kartı ve cep telefonu borcu nedeniyle takibe alınanlar oluşturuyor. Verilere göre, Malatya'da her 10 kişiden biri icra kıskacında.
AA muhabirinin Malatya Cumhuriyet Savcılığından aldığı bilgiye göre,
Malatya'da bulunan 5 ayrı icra müdürlüğüne dosyası gelen ve takibe
alınan kişilerin büyük bir kısmı, kredi kartları ve cep telefonu
şirketlerine olan borçları nedeniyle takibe alındı.
Kişi dosyalarının büyük bir kısmı 2007 yılından devredildiği
belirtilirken, 2008'e devrolan takip dosyasının 78 bin 292 civarında
olduğu kaydedildi.
Merkezde bulunan 5 ayrı icra müdürlüğünde bulunan dosyalara göre 2006
yılından 2007 yılına devrolan dosya sayısı 46 bin 525 iken 2007 yılından
2008 yılına devrolan dosya sayısı 78 bin 292'ye ulaştı.
-381 BİN KİŞİ ETKİLENİYOR-
Müdürlüklere göre takipte bulunan dosya sayıları ve yıllık oranları
şöyle:
''Malatya 1. İcra Müdürlüğüne 2007 yılında gelen dosya sayısı 4 bin 153
iken 2008 yılına devrolan toplam dosya sayısı 24 bin 281. 2. İcra
Müdürlüğüne 2007'de gelen dosya sayısı 4 bin 330 iken 2008'e devrolan
toplam dosya sayısı 16 bin 71. 3. İcra Müdürlüğüne 2007'de gelen dosya
sayısı 4 bin 920 iken 2008'e devrolan toplam dosya sayısı 17 bin 683. 6.
İcra Müdürlüğüne 2007'de gelen dosya sayısı 8 bin 498 iken 2008'e
devrolan toplam dosya sayısı 9 bin 459. 7. İcra Müdürlüğüne 2007'de
gelen dosya sayısı 9 bin 866 iken 2008'e devrolan toplam dosya sayısı 10
bin 798.''
Bu verilere göre, 2008 yılına bir önceki yıldan 78 bin 292 civarında
dosya devrolurken, 5 icra müdürlüğünde takipte bulunan toplam dosya
sayısı şu ana kadar yaklaşık 79 bin 645'e ulaştı.
Takibe alınan kişilerin en az 4 kişilik bir aile bireyi ya da reisi
olduğu var sayıldığında Malatya'da toplam 381 bin 58 kişinin borçlu
olduğu sonucuna varıldığını ifade eden yetkililer, dosyalarda düşümlerin
zaman zaman olduğunu, ancak bunlara yenilerinin de eklenerek, genelde
sayının arttığını ifade etti.
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 15 ziyaretçi (43 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|